İz düş[ür]meye dair!..
“Yaşadı” diyebilmek için,
“O”ndan izler arar, durur
geride kalanlar.
Küçük bir
not, ağaç gövdesinde bir
çentik, şehrin kuytularında
saklanmış bezden bir bebek
belki...
Kağıdın beyaz yüzünde
“saklanan” her gölge, hangi
renkle hayat bulmuş olursa
olsun bir kimliktir, sonsuza
kalan bir izdir,
size aittir, size dairdir...
Bizim işimiz, boyarken
kağıdın beyaz yüzünü dört
renkle hayat bulan izleri
saklamak, sizi anlatan, sizden
“gölgeler” yaratmaktır.