Batuhan Bozkurt Sanatevi

Mozaik taş Sanatçısı

BATUHAN BOZKURT

1950 yılında Adana – Osmaniye’de doğdu.1969-1989 yılları arasında çeşitli köylerde ilkokul öğretmenliği yapmıştır.1985-1990 yılları arasında Ege Üniversitesi Devlet Türk müziği konservaturasında lisans eğitimini tamamladı.11 yıl Muğla ve Malatya’da Kültür ve Turizm Bakanlığında Devlet Güzel Sanatlar Galeri Müdürlüğü yaptı. 2004 yılında İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde Güzel Sanatlar Şube Müdürlüğü görevine atanmıştır. Bu görevden de 2009 yılında emekli olması nedeniyle ayrılmıştır.
Batuhan Bozkurt’un resim sanatına olan ilgisi Mersin İlköğretmen Okulu’nda yatılı öğrenci olarak okuduğu yıllarda başlamış. 1968 yılında, öğretmen olan babasının vefatı nedeniyle yetim maaşının çok geç bağlanması sonucu harçlıksız kalan Batuhan Bozkurt, yaptığı resim, boyası bitince yarım kalmış ve bugünün ünlü sanatçısı da o an ağlamaya başlamış.Babasının vefatı yüzünden zaten üzülen Bozkurt, bir gün deniz kenarında ağlarken gözlerinden süzülen yaşlar yeşil bir taşa düşmüş ve taş renk değiştirmiş.
Resminde yarım kalan o rengi gözyaşının düştükten sora renk değiştirdiği taşta keşfeden Bozkurt, taşları kaldığı okul odasında gazocağı üzerindeki cezvede eritmeye çalışırken de ölüm tehlikesi atlatmış…Okuldaki gaz kokusunu fark eden öğretmeni, odasının kapısını kırarak girmesiyle Batuhan Bozkurt’u yerde baygın yatarken bulur. Eritme yöntemini beceremeyen Bozkurt, bu kez taşları kırıp, parçalayarak yarısı yağlıboya olan resmine yapıştırır ve resmi tamamlar. Bu yöntemle bitirdiği resim yıl sonunda okul sergisinde 1250 liraya satılır. Bu paranın 600 lirası ile babasını mezar taşını yaptıran Batuhan Bozkurt, kalanıyla da yeni eserler yapmak için renkli taşlar satın alıp onları kırar ve çeşitli resimler yapmaya devam eder…
Köy Öğretmenliği yaptığı yıllarda,elektriği olmayan dağ köylerinde bile gaz lambası ışığında bu resim tekniği ile çalışmalar yaptı ve tekniğini geliştirdi. Yurt içi ve yurt dışında özel koleksiyonlarda resimleri bulunmakla beraber bu zaman kadar kullandığı taş boyutları küçülterek. Böylelikle bir resimdeki tüm ayrıntı ve ışığı taşlarla vermeyi başardı. 20 yıl tek boyutlu çalışmalar yaptı ve yaklaşık çeyrek asırdır da üç boyutlu çalışmalar sürdürmeye devam ediyor. Dada felsefesini anımsatan kolaj çalışmaları ve sürrealist resimlerinin yanı sıra minyatür çalışmalarını da özgün bir tarzda üç boyutlu hale getirerek resim yapmaktadadır.
Renkli taşları bulma konusunda ise Türkiye ve dünyada pek çok yardımcısı var… Bozkurt, renkli taş bulabileceği Afrika, Amerika ve Asya gibi kıtalarda, irtibat kurduğu dost ve arkadaşları sayesinde taşları Türkiye’ye getirtiyor. Taşların Türkiye’ye getirilmesinden sonra bu kez de başka bir serüven başlıyor. Öncelikle taşları yıkayan Bozkurt, daha sonra kırma işlemine geçiyor. Bazen aynı taş parçası üzerinde bir kaç renk alternatifi olduğunu belirten ünlü sanatçı, bunları da büyük bir sabırla renklerine ayırıyor. Renk ayırma işlemi sonrası bu kez de küçük parçaların havan içinde dövülerek inceltilmesi işlemine geçiliyor. Adeta kum parçacıkları görüntüsüne getirilen taşlar, tozlardan kadın çorapları içinde elenerek arındırılıyor. Bir kez daha yıkanan parçalar ‘Taş Mozaik’ sanatı için uygun hale geliyor.
Yaklaşık 700 çeşit taşın yer aldığı atölyesinde Hemalit, pirit, likit, serpandit, manganez, safir, bazalt, mermer, granit gibi kıymetli ve yarı kıymetli mineraller, Bozkurt’un, kontrplak ve MDF üzerine çizdiği resimlerin üzerine özel bir yapıştırıcıyla yapıştırarak birer sanat eserine dönüştürülüyor. Tablolarının yapımı ise boyutuna ve figürlerin çokluğuna göre ortalama 3,5 – 4 ay sürüyor. Sanatçının en uzun süren yapımı ise 2,5 yıldır üzerinde çalıştığı Raffaello’nun ‘Felsefe Okulu’ adlı eseri. Her rengin onlarca tonu olduğu, her ton için de aynı işlemlerin yapıldığı düşünüldüğünde, Batuhan Bozkurt’un sanatı için bir kez daha saygı duyulma gereği hissediliyor.
Bozkurt’un atölyesine girdiğinizde gizemli bir hava adeta sizi çekiyor. Odanın dört bir tarafındaki raflarda, şişeler içindeki renk renk taş zerrecikleri Batuhan Bozkurt’un sanatına verdiği önem ve emeği belgeliyor aslında. Yaptığı eserlerin süslediği bölümler ise sizi alıp uzaklara götürüyor. Kendinizi ruhani bir duygu içine girmiş hissediyorsunuz…
Dünyada , resimlerine dokunulmasını isteyen tek ressam olduğunu ifade eden BOZKURT Gerek atölyede gerekse sergilerde resimlerin yanına hep ‘Resimlere lütfen dokununuz” diye yazmasına rağmen kinayesine yazılmış bir yazı olduğunu düşünen sanat severler,resimlerine dokunmamışlar ve ısrardan sonra resimlerine dokunduklarını belirtmiştir. Resimlerine dokunanlar genellikle taşların enerjisinin olup olmadığı hakkında sorular yöneltmişlerdir.
Resimleri en tazyikli sularla defalarca yıkayarak test ediyoruz. Bu tekniğe özgü mineral modern mozaik çakıl taşı resim tekniği olarak Almanya’dan patent aldım. Yurtdışında Almanya, İngiltere, İsviçre, Fransa, Kıbrıs ve Kahire’de, yurtiçinde ise İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Malatya, Mersin, Muğla, Adana, Urfa, Elazığ, Maraş, Bursa’da olmak üzere birçok sergileri olmuştur.
Sanatını genç nesillere aktarmak için İzmir’in Urla İlçesine bağlı Barbaros köyünde EMEK KÜLTÜR VE SANAT EVİNİ kurdu. Buradaki atölyesinde bu sanata ilgi duyan gençlere kurslar vermektedir.

Category:
Artist