Tavşanlı Ülkü Ocakları Yönetimi tarafından açılmıştır. Amacımız Turanî ve Kur'anî değerleri hâkim kılmaktır.
Başbuğ Türkeş’in önderliğindeki Ülkücüler, gençliği teşkilatlandırarak Türk milletinde milli heyecanı tekrar canlandırmak için “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız” sloganı ile Anadoluda dalga dalga yayılmışlardır. Seyyid Ahmet Arvasi ve Dündar Taşer gibi ideologların girişimleriyle “Türk-İslam Ülküsü” ideolojisi şekillenmiştir. Dündar Taşer’in düzenlediği sohbetlere Ülkücü gençler yoğun katılım sağlayarak geceler boyu onu dinlemişlerdir. Taşer, Ülkücü gençlere hitaben “Biz kaybedilmiş medeniyetin çocuklarıyız o kaybedilmiş medeniyeti yeniden kuracak olan sizlersiniz” diyerek onlara yeni ufukları işaret ediyordu. Dündar Taşer, 1967 yılından itibaren her yıl Osmanlı Devleti’nin kurulduğu yer olan Söğüt’te düzenlenen Ertuğrul Gazi Törenleri’ne gençlik kollarının katılmasında önemli etkisi olmuştur. Söğüt’te düzenlenen bu ziyaretlerle gençliğin tarih ve milliyetçilik şuuruna kazanmasını sağlayarak Ülkücü gençliğin misyonunun önemini belirtmiştir.
1970′li yılların ikinci yarısında Ülkü Ocakları Derneği mensubu gençler “Türk-İslam Ülküsü” doğrultusunda milliyetçi gençliği teşkilandırmıştır. Galip Erdem’de bu dönemde gençliğin yetişmesi için ocaklardaki özel eğitimlere katılarak gençlere Ülkücülüğü temellerini ve Türk gençliğinin gelecek hedeflerini anlatmıştır. Ülkü Ocakları’nın yayınlarında yazdığı yazılar ile Ülkücü gençliğin geleceğinin yol haritasını olan hedefleri ve gayeleri anlatıyordu.
1977’den sonra Başbuğ Alparslan Türkeş’in öncülüğünde gençlerin zararlı ideolojilere karşı daha eğitimli olması amacıyla eğitimciler yetiştirilerek Anadolu’ya gönderilmiştir. O dönemde gençliğin fikir babalığını yapan Galip Erdem, Seyyid Ahmet Arvasi, Dündar Taşer, Erol Güngör gibi daha birçok aydın şahıslar Ülkücülüğü tam anlamıyla özümsemelerini sağlamışlardır. Başbuğ’un tabiri ile tıbbiye laboratuarları ile ilahiyat fakültelerinin koridorlarını birleştiren yani ilim ile imanı esas alan Ülkü Ocakları, bünyesinden birçok aydın kişilik çıkarmayı başarmıştır. Fakat 12 Eylül 1980’de yapılan ihtilal neticesinde Ülkücüler zindanlara kapatılarak ve 12 Eylül öncesi kızıl kurşunlarla şehit edilerek ülkeyi daha ileri ufuklara götürecek nesiller yok edilmiştir.
Şanlı Türk tarihinin kendine yüklediği misyonu her daim yaşatan Ülkü Ocakları 1980 öncesinde büyük bir mücadeleden geçmiş ve binlerce şehit vermiştir. 12 Eylül işkencelerinde 9 yiğidini idama uğurladı ama hiçbir zaman mücadele vazgeçmedi. Yüce Allah her zaman Ülkü Ocakları’nın yar ve yardımcısı olsun.
Genç Ülkücüler Teşkilatı 29 Şubat 1968’de kurulmuştur. Genç Ülkücüler Teşkilatı genel olarak ortaöğretim gençliğine yönelik faaliyetlerde bulunmuştur.